hatırımda iken, aklıma gelmişken.
sonuçlarına katlanmak zorunda kalmak
Fiil
neticesine katlanmak
Fiil
Kızıl Haç'ın yardım çağrısı
mahkemece tayin olunan avukat
belediye tarafından ödenmek
Fiil
devlet çe müsadere edilmek
Fiil
haberler karşısında ne yapacağını şaşırmak
Fiil
devletin mülkiyetinde olmak
Fiil
parça başına ücret almak
Fiil
parça başına para almak
Fiil
haberlerden sarsılmış olmak
Fiil
haberlerden allak bullak olmak
Fiil
yüz adedini satın almak
Fiil
yasama organından geçirmemek
Fiil
idarece
Zarf, Kamu Yönetimi
resmen, kurallara göre, yasalara/törelere uygun olarak.
to go by the book = to stick to the book:
yasadan/yönetmelikten ayrılmamak.
speak by the book: kesin olarak söylemek, yasalara dayanarak konuşmak.
An unimaginative individual who does everything by the book: Körükörüne herşeyi yasalara/kurallara göre yapan kişi.
(gündelikçi) günlük ücret
düzinelerle.
by the hundred: yüzlerce.
by the thousand: binlerce.
götürü, parça başına.
Do work by the job: Götürü iş yapmak.
He gets paid by the job: Götürü/parça
başına ücret alıyor.
(a) (askerî talimde) sayı ile (icra edilen kumanda), (b) düşünmeden, makine gibi, mihanikî bir şekilde.
(a) aynı sebeple, bu nedenle, (b) bundan başka, buna ilâveten.
sırf kendi tecrübelerine dayanarak, yardım görmeden.
kıtı kıtına, ucu ucuna, ancak, güçbela, güçlükle, kıl payı.
escape by the skin of one's teeth: kıl payı kurtulmak.
kıtı kıtına, ucu ucuna, daradar, ancak, kıt kanaat, güçlükle.
He passed English by the skin of his teeth.
kıl payı, kıtı kıtına, ancak, güçbela.
We had to run for the train, and caught it by the skin of our teeth.
alın teriyle, çalışıp çabalayarak.
He makes his living by the sweat of his brow.
-e kadar.
It will be dark by the time we go home: Biz eve gidinceye kadar karanlık olacak.
hatırımda iken, aklıma gelmişken.
aklıma gelmişken, sırası gelmişken, istitraten söyleyeyim ki.
By the way, have you received that letter yet?
saat başına ücret almak
Fiil
götürü ücret üzerinden kiralama
ilk postayla gönderilmek
Fiil
maaştan yüze 10 indirmek
Fiil
kurallara sımsıkı bağlı kalarak davranmak
Fiil
sansürcü tarafından çıkarılmıştır
yangının neden olduğu harabe
(gemi) başı suya çok batmış
haritaya bakarak araba kullanmak
Fiil
ağırlığına göre uygulanan gümrük tarifesi
birini saat ücretiyle istihdam etmek
Fiil
rehnedilen nesneyi icra vasıtasıyla satmak
Fiil
rehin edilen nesneyi icra yoluyla satmak
Fiil
paçasını zor kurtarmak
Fiil
karı koca arasında bütün malları üzerinde iştirak halinde mülkiyet
karı-koca arasında bütün malların iştirak halinde mülkiyet
başarısızlığa uğrayarak terketmek, elenmek.
içgüdüsel hareket etmek
Fiil
birini adam yerine koymamak
Fiil
(a) güverteden denize düşmek, (b) büsbütün elden çıkmak, yok olmak, kaybolmak, unutulmak, ihmal edilmek,
bir tarafa/kenara atılmak.
All his devoted labor went by the board: Bütün fedakârane çalışmaları unutuldu.
let go by the board: elden çıkarmak, göz önünde tutmamak.
talimata göre hareket etmek
Fiil
en kısa yoldan gitmek
Fiil
daha önemli bir şeyden dolayı rafa kaldırılmak
Fiil
basın tarafından abartılmış
devletin halk tarafından yönetilmesi
pamuk ipliğine bağlı olmak
Fiil
kullanılmadan durmak
Fiil
bir şeyin püf noktasını bilmek
Fiil
Dışişleri Bakanı başkanlığında
işçiyi günlük çalıştırmak
Fiil
işçiyi günlük çalıştırmak
Fiil
(mektubu) sansürcünün ele geçirmesi
tutuklamak, tevkif etmek, enselemek, yakalayıp hapsetmek.
bir kimseyi istediği gibi idare etmek, istediğini yaptırmak, burnuna kancayı takmak, yularından tutup görtürmek.
yıllık kiraya verilmek
Fiil
mahkemece tayin olunan tasfiye memuru
alnının teriyle yaşamak
Fiil
Konsey tarafından alınan önlemler
İsim
polis tarafından etkisiz hale getirilmiş
adı altında tanınmak
Fiil
işçilere parça başı ödeme yapmak
Fiil
kiracı tarafından ödenebilir
poliçenin teminat altına aldığı süre
tüm seçenekleri denemek
Fiil
gelecek için saklamak
Fiil
kiracının ödeyemeceği vergiler
İsim
bankaca tayin edilen tasfiye memuru
(a) (boksör) zil imdadına yetişti (zaman dolduğundan nakavttan kurtuldu), (b) (herhangi bir şahış) son anda paçayı kurtardı.
pencere dolusu kaydır
Bilgi Teknolojileri
bankanın kendine ait senet portföyü
malları parça ile satmak
Fiil
saatini radyodaki saat ayarı sinyaline göre ayarlamak
Fiil
resmï ve talimat gereğince konuşmak, ezbere konuşmak.
açık ve sarih konuşmak
Fiil
birini elinden tutmak
Fiil
birini el inden tutmak
Fiil
polis tarafından yakalanmış
kiracının ödeyeceği vergiler
İsim
karı-koca arasında belli bir mal veya bütün mallar üzerinde geçerli olan mal ortaklığı
karı-kocanın belirli bir mal veya bütün mallar üzerindeki ortaklığı
parti grubu tarafından alınan karar üzerine milletvekillerinin aynı oyu atması
haritaya bakarak seyahat etmek
Fiil
polis tarafından aranıyor
mahkeme marifetiyle tasfiye
gündelik ücretle çalışmak
Fiil
parça başı işi yapmak
Fiil
dalgalar tarafından aşındırılmış